Sütaş Biyogaz Tesislerinde Demir Oksit Atıklarının Kullanım Koşullarının Araştırılması

GTE, EBRD tarafından desteklenen Turkey Material Marketplace (TMM) Ar-Ge projesini Sütaş A.Ş. ile 2019 Nisan ayında tamamlamıştır.Projede, SÜTAŞ A.Ş.’nin biyogaz tesislerinde H2S tutucu madde olarak kullanılan FeCl3 yerine, metal işleme endüstrisinden kaynaklanan demir oksit atıklarının kullanılması değerlendirilmiştir. Bu kapsamda Beyçelik Gestamp A.Ş.’den alınan atık numunelerde analizler gerçekleştirilmiş ve Sütaş biyogaz tesisinde denemeleri yapılan uygulamanın GTE tarafından fizibilitesi çalışılmıştır.

Geliştirilen Ar-Ge projesinde elde edilen sonuçlara göre, mevcut durumda atık depolama alanlarına giden atığın değerlendirilebilme potansiyeli olduğu görülmüştür. Projenin hayata geçirilmesi ile yılda toplam 324 ton demir oksit atığı kullanılabilecektir. Önerilen endüstriyel simbiyoz uygulaması, 3,4 yıllık geri ödeme süresi ile yıllık net 78.450 € tasarruf getirecektir. Türkiye’de faaliyette olan 85 biyogaz tesisi bulunmakla beraber hızla büyüyen biyogaz pazarı düşünüldüğünde, biyogazda iyileştirici kimyasallara olan talebin de yakın gelecekte daha da artması beklenmektedir.

Gaziantep Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SEİEP)

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi için Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SEİEP) Ekodenge liderliğinde; GTE, ESCON Enerji ve TURKECO ile birlikte 2018 yılında tamamlanmıştır.

Projede, sera gazı emisyon envanterinin hazırlanarak sera gazı emisyonlarının azaltım hedefleri kapsamında eylemlerin belirlenmesi, iklim değişikliğinin getireceği risklerin ve kırılgan sektörlerin belirlenmesi, iklim değişikliğine uyum eylemlerinin hazırlanması hedeflenmiştir. Proje sonucunda 2030 yılı itibariyle il genelinde emisyonların %40 azaltılacağı öngörülmüş olup, birçok sektöre uygulanabilir azaltım ve uyum eylemleri belirlenmiştir.

Malatya Yerelinde Endüstriyel Simbiyoz ve Temiz Üretimin Yenilenebilir Enerji ile Modellenmesi Projesi

Malatya Büyükşehir Belediyesi, 2020 yılında Malatya Yerelinde Endüstriyel Simbiyoz ve Temiz Üretimin Yenilenebilir Enerji ile Modellenmesi Projesini hayata geçirmiş, bu kapsamda fizibilite raporu hazırlanmıştır.

Malatya Büyükşehir Belediyesi, Maski Genel Müdürlüğü’ne ait atıksu arıtma tesisinde arıtılan ve doğaya kirletici unsur olarak serbest bırakılan atık çamur ile Organize Sanayi Bölgesi arıtma tesisi çamurlarının değerlendirilerek sürdürülebilir bir çevre sağlamayı ve enerji bağımlılığını azaltarak yerelde kalkınmayı hedeflemektedir.

Projede, çamurların kurutularak yakılması ve açığa çıkarılan ısı enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülerek kurumsal enerji giderinin karşılanması; Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Katı Atık Entegre Çevre Yönetim Tesisinin atıl ısılarının kullanılarak ve üretilen enerjinin fazla miktarın satılmasıyla gelir elde edilmesi veya atıl ısıların kullanılarak çamurların kurutulması ve kuru çamurun satılarak gelir elde edilmesi senaryoları çalışılmıştır. Proje kapsamında, kurulması planlanan yeni enerji üretim tesisi ile endüstriyel ilişki geliştirilmesi ve kaynak verimliliği sağlanması hedeflenmiştir.

Muğla Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı (SEAP)

Muğla Büyükşehir Belediyesi (MBB)’ne GTE’nin danışmanlığını yaptığı “ İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı” 2013 yılında hazırlanmıştır. Proje kapsamında, sera gazı emisyonuna neden olan önemli kaynakların tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin tanımlanması amaçlanmıştır.

Çalışma kapsamında il düzeyinde enerji tüketim eğilimlerini incelenmiş, sera gazı emisyonları hesaplanmış ve sera gazı azaltım fırsatları içeren alanlar belirlenmiştir. Yapılan çalışmalarda sera gazı emisyonuna sebep olan en önemli kaynaklar mevcut termik santrallerde yakıt tüketimi, ulaştırma amaçlı yakıt tüketimi ve atıkların depolanmasından kaynaklı olduğu belirlenmiştir. SEEP kapsamına giren sera gazı emisyonlarında ise ilk sırada atıkların depolanması, ulaşım ve elektrik tüketim sektörlerinin olduğu görülmüştür. SEEP kapsamında Muğla’nın özgün durumuna göre tanımlanan temel eylemler, bu doğrultuda atık sektörüne ve ulaştırma sektörüne yönelik belirlenmiş olup, Muğla’nın yenilenebilir enerji potansiyelinin değerlendirilmesi halinde, elektrik tüketimi kaynaklı sera gazı emisyonlarının da önemli ölçüde azalacağı ortaya çıkmıştır.

Muğla Büyükşehir Belediyesi ile gerçekleştirdiğimiz diğer proje:

Proje Dokümanı | PDF | 25MB

Bursa Büyükşehir Belediyesi Hafif Raylı Sistem Karbon Sertifikalandırma

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Hafif Raylı Sistem Karbon Sertifikalandırma projesi Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından finanse edilmiş ve danışmanlığını yerel ortak olarak GTE yürütmüştür.

Projenin tescil işlemleri, 2013 yılı aralık ayında doğrulanmış karbon standardı (Verified Carbon Standard) tarafından tamamlanmış olup, Temmuz 2015-Haziran 2016 arasındaki ilk izleme döneminde sağlanan sera gazı azaltımları yine bağımsız kuruluşlar tarafından doğrulanmıştır. 2017 yılı ocak ayında tamamlanan çalışma kapsamında bu dönem içerisinde sağlanan sera gazı azaltımı 7.092 ton karbon dioksit eşdeğeri olarak hesaplanmış ve sertifikalandırılmıştır. Söz konusu proje, Türkiye’de bir belediye tarafından gerçekleştirilen ilk gönüllü karbon projesi olup, aynı zamanda ulaştırma alanında emisyon azaltım sertifikası alan Türkiye’de ilk proje, dünyada ise sayılı projelerden birisidir.

Karşıyaka Belediyesi Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP)

Birleşik Krallık Refah Fonu (UKSPF) tarafından desteklenen ve GTE’nin konsorsiyum lideri olarak yürütücülüğünü üstlendiği “Türkiye Şehirleri için Akıllı İklim Değişikliği Azaltım Teknolojilerinin Değerlendirilmesi & Önceliklendirilmesi Projesi” 2017 yılında tamamlanmış, Karşıyaka Belediyesi’ne Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı hazırlanmıştır.

Proje kapsamında Azaltım Teknolojilerinin Değerlendirilmesi ve Önceliklendirilmesi Çalıştayı gerçekleştirilmiş ve çeşitli azaltım teknolojileri ile Karşıyaka Belediyesi özelinde uygun seçenekler değerlendirilmiştir. 2018 yılında GTE öncülüğünde hazırlanan ve Karşıyaka Belediyesi için hazırlanmış olan “Sera Gazı Envanteri ve İklim Değişikliği Yol Haritası” dokümanı yayınlanmıştır.

Proje Dokümanı | PDF | 26MB

Soma Kentsel Isıtma Sistemi

GTE’nin emisyon azaltımının sertifikalandırılması konusunda danışmanlığını yaptığı Soma Kentsel Isıtma Sistemi projesi, bölgesel ısıtma projeleri arasında Gold Standard emisyon azaltım sertifikası almaya hak kazanan Türkiye’de ilk, dünyada ise sayılı projelerden birisi olmuştur. Proje, 2011 yılında EÜAŞ ve Soma Belediyesi tarafından başlatılmış, sonrasında ise Manisa Büyükşehir Belediyesi ve özelleştirme sonrası santrali devralan Soma Termik Santral Elektrik Üretim A.Ş. tarafından devam ettirilmiştir. Proje kapsamında, termik santralden elde edilen ısının, kentsel ısıtmada kullanılması sağlanmış olup, sera gazı azaltımının yanı sıra, bölgedeki hava kalitesinin iyileştirilmesine katkıda bulunulmuştur.

Ocak 2014-Mayıs 2015 tarihleri arasında 954 konut eşdeğeri (KE) binada kullanılan sistem, ilk yılında yaklaşık 60 bin ton karbondioksit eşdeğeri azaltım sağlamıştır. Proje kapsamında 2018 yılında yaklaşık 8 bin aboneye ulaşılmış olup ve yeni yatırımlar ile toplamda 22.000 KE binaya ulaşılması hedeflenmiştir. Proje tam kapasiteye ulaştığında sağlanacak yıllık sera gazı azaltımının 1 milyon tonun üzerinde olması öngörülmüştür.

Yaşar Holding Karbon Ayakizi Raporlama ve Azaltım Projesi

Yaşar Holding, bünyesinde bulunan öne çıkan markalar Pınar süt, Pınar et, Pınar Su, Viking Kağıt, Dyo Boya, Dyo Matbaa Mürekkepleri, Altın Yunus, Çamlı Yem Besicilik, Yaşar Birleşik Pazarlama ve Desa Enerji için sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında su ayakizi & su verimliliği, su riskleri değerlendirmesi, karbon ayakizi raporlama ve azaltım çalışmaları yürütmüştür.

2012 yılında GTE ve ERM tarafından kurumsal karbon ayakizi hesaplanan Yaşar Grubu şirketleri 2020 yılında birim üretim başına emisyonlarını 15% azaltma hedefi almış, bu hedefle Yaşar Grubu emisyon azaltım taahhüdü alan ilk yerli firma olmuştur. Yürütülen çalışmada firmaların karbon ayakizleri ve karbon emisyonlarına en fazla sebep olan sıcak karbon noktaları belirlenmiştir. Her firma için karbon azaltım yol haritası dahilinde emisyon azaltıcı önlemler ortaya konmuştur.

Proje Dokümanı | PDF | 2MB

Türkiye Elektrik Sektörünün İklim Değişikliğine Dayanıklılığı: Risk Değerlendirmesi ve Yatırım İhtiyacı Analizi

Avrupa Yeniden İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından açılan “Türkiye Elektrik Üretim Sektörünün İklim Değişikliğine Dayanıklılığı: Risk Değerlendirmesi ve Yatırım İhtiyacı Analizi” ihalesini Tractabel Engie, GTE Carbon ve Acclimatize ortaklığı kazandı.

İhale kapsamında yürütülmeye başlanılan projede Türkiye elektrik üretim ve iletim sektörlerinin iklim değişikliğinden nasıl etkileneceği araştırılarak elektrik üretiminde ve iletiminde meydana gelebilecek olası azalışlar ve/veya kesintilerin maliyeti ortaya koyulacak; sektörün iklim değişikliğine uyumu için öneriler geliştirilecektir.

Proje kapsamında aynı zamanda Türkiye’de elektrik üretim sektörünün su yoğunluğu faktörleri farklı coğrafyadaki, tipteki ve teknolojileri kullanan santraller için belirlenerek, enerji-su-iklim bağlamında ekonomik ve çevresel açıdan riskli yatırımların önceden belirlenmesi hedefleniyor. EÜAŞ (Elektrik Üretim AŞ) ve özel sektör temsilcilerinin paydaşlığı sayesinde elde edilecek çıktıların daha etkin şekilde benimsenmesi ve yaygınlaştırılması da hedefler arasında yer almakta.

GTE Carbon olarak daha önce EÜAŞ ile beraber yürüttüğümüz “İklim Değişikliğinin Termik Enerji Üretimine Etkisi” projesi deneyimlerini bu yeni proje özelinde değerlendirerek enerji-iklim-su kesişimindeki deneyimimizi ileri taşımayı oldukça önemsemekteyiz.

Yeşil Havaalanı ve Karbon Yönetimi İyi Uygulamaları

Yeşil Havaalanı projesi, Birleşik Krallık Refah Fonu (UK Prosperity Fund) tarafından desteklenmiştir. Havaalanlarından kaynaklanan emisyonlar, havaalanlarında karbon yönetiminin adımları ve iyi uygulama örneklerine yer verilen Havaalanlarında Karbon Yönetimi İyi Uygulamaları raporu 2013 yılında yayınlanmıştır.

Havaalanlarının envanterler ile karbon salımlarını tespit etmesi, bu etkinin azaltılması için karbon yönetim planlarıyla uzun vadeli atılacak adımları belirlemesi, bu hedeflere erişebilmek için havayolu şirketleri, sivil toplum, araştırma kuruluşlarıyla yürüttükleri ortak azaltım çalışmaları havaalanlarının verimliliğine katkı sağlayacak olup, Türkiye’de yürütülen Yeşil Havaalanı Projesi bu alanda atılan en önemli adımlardan biri olarak yer almıştır.