Soma Kentsel Isıtma Sistemi

GTE’nin emisyon azaltımının sertifikalandırılması konusunda danışmanlığını yaptığı Soma Kentsel Isıtma Sistemi projesi, bölgesel ısıtma projeleri arasında Gold Standard emisyon azaltım sertifikası almaya hak kazanan Türkiye’de ilk, dünyada ise sayılı projelerden birisi olmuştur. Proje, 2011 yılında EÜAŞ ve Soma Belediyesi tarafından başlatılmış, sonrasında ise Manisa Büyükşehir Belediyesi ve özelleştirme sonrası santrali devralan Soma Termik Santral Elektrik Üretim A.Ş. tarafından devam ettirilmiştir. Proje kapsamında, termik santralden elde edilen ısının, kentsel ısıtmada kullanılması sağlanmış olup, sera gazı azaltımının yanı sıra, bölgedeki hava kalitesinin iyileştirilmesine katkıda bulunulmuştur.

Ocak 2014-Mayıs 2015 tarihleri arasında 954 konut eşdeğeri (KE) binada kullanılan sistem, ilk yılında yaklaşık 60 bin ton karbondioksit eşdeğeri azaltım sağlamıştır. Proje kapsamında 2018 yılında yaklaşık 8 bin aboneye ulaşılmış olup ve yeni yatırımlar ile toplamda 22.000 KE binaya ulaşılması hedeflenmiştir. Proje tam kapasiteye ulaştığında sağlanacak yıllık sera gazı azaltımının 1 milyon tonun üzerinde olması öngörülmüştür.

Türkiye için Yeşil OSB Çerçevesinin Geliştirilmesi

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Dünya Bankası Grubu işbirliği ile Kasım 2016’da başlatılan “Türkiye için Yeşil OSB Çerçevesinin Geliştirilmesi Projesi” 2017 yılında tamamlanmıştır. GTE’ni konsorsiyum lideri olarak yürütücülüğünü üstlendiği, Carbon Trust ve Environmental Resources Management (ERM) şirketlerinin ise konsorsiyum ortağı olarak yer aldığı proje ile Türkiye için kapsamlı bir Yeşil OSB çerçevesi geliştirilmiştir.

Projede OSB’lerin, endüstriyel simbiyoz, geri dönüşüm, üretim birimlerinde enerji tasarrufu gibi uygulamalarla sürdürülebilirlik ve kaynak verimliliği sağlaması hedeflenmiş, yeşil rekabet gücü olanakları belirlenmiştir.

Çukurova Kritik Altyapı Risk Değerlendirme

Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) ve Dünya Bankası işbirliği ile yürütülen “Çukurova Kritik Altyapı Risk Değerlendirme Projesi” Acclimatise Group Ltd, GTE ve Türk risk değerlendirme, risk yönetimi ve sektörel uzmanlarından oluşan bir takımca desteklenmiştir. 2018 yılında tamamlanan projede Çukurova Bölgesi’nde bulunan kritik enerji ve ulaştırma/lojistik altyapılarının karşı karşıya olduğu doğal tehlike kaynaklı risklerin değerlendirilmesi, kritik altyapı direncinin artırılmasına yönelik öneriler geliştirilmesi ve proje neticesinde yatırımların bu anlamda yönlendirilmesi amaçlanmıştır.

Bu çalışma, iklim değişikliği sonucunda etkileri daha da ağırlaşan deniz taşkını ve sıcak hava dalgalarının, bölgede bulunan kritik enerji ve ulaştırma/lojistik tesisleri için hem bugün, hem de gelecekte en önemli doğal tehlikeler olduğunu göstermiştir. Türkiye’deki ulusal ve bölgesel politika yapıcılar ve özel sektör aktörleri için kritik altyapı direncinin artırılması konusunda önemli ilkeler belirlenmiştir.

Proje Dokümanı | PDF | 16MB

Yaşar Holding Su Ayak izi, Verimlilik ve Su Riskleri Değerlendirmesi

Yaşar Holding, bünyesinde bulunan öne çıkan markalar Pınar süt, Pınar et, Pınar Su, Viking Kağıt, Dyo Boya, Dyo Matbaa Mürekkepleri, Altın Yunus, Çamlı Yem Besicilik, Yaşar Birleşik Pazarlama ve Desa Enerji için sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında su ayakizi & su verimliliği, su riskleri değerlendirmesi, karbon ayakizi raporlama ve azaltım çalışmaları yürütmüştür.

2012 yılında GTE ve ERM tarafından kurumsal karbon ayakizi hesaplanan Yaşar Grubu şirketleri 2020 yılında birim üretim başına emisyonlarını 15% azaltma hedefi almış, bu hedefle Yaşar Grubu emisyon azaltım taahhüdü alan ilk yerli firma olmuştur. Yürütülen çalışmada firmaların karbon ayakizleri ve karbon emisyonlarına en fazla sebep olan sıcak karbon noktaları belirlenmiştir. Her firma için karbon azaltım yol haritası dahilinde emisyon azaltıcı önlemler ortaya konmuştur.

Proje Dokümanı | PDF | 2MB

Yaşar Holding Karbon Ayakizi Raporlama ve Azaltım Projesi

Yaşar Holding, bünyesinde bulunan öne çıkan markalar Pınar süt, Pınar et, Pınar Su, Viking Kağıt, Dyo Boya, Dyo Matbaa Mürekkepleri, Altın Yunus, Çamlı Yem Besicilik, Yaşar Birleşik Pazarlama ve Desa Enerji için sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında su ayakizi & su verimliliği, su riskleri değerlendirmesi, karbon ayakizi raporlama ve azaltım çalışmaları yürütmüştür.

2012 yılında GTE ve ERM tarafından kurumsal karbon ayakizi hesaplanan Yaşar Grubu şirketleri 2020 yılında birim üretim başına emisyonlarını 15% azaltma hedefi almış, bu hedefle Yaşar Grubu emisyon azaltım taahhüdü alan ilk yerli firma olmuştur. Yürütülen çalışmada firmaların karbon ayakizleri ve karbon emisyonlarına en fazla sebep olan sıcak karbon noktaları belirlenmiştir. Her firma için karbon azaltım yol haritası dahilinde emisyon azaltıcı önlemler ortaya konmuştur.

Proje Dokümanı | PDF | 2MB

Muğla Kentsel Su Ayakizi

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Güney Ege Kalkınma Ajansı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında yürüttüğü “Su Ayak İzi ve Temiz Su Eylem Planı“ projesi 2015 yılında tamamlanmıştır. GTE’nin danışmanlığını yaptığı projede Muğla İli’nin kentsel su ayak izi ve Muğla Belediyesi kurumsal su ayak izi çalışması yapılmıştır. Türkiye’de yerel yönetim ve kamu kurumları bazında ilk kez gerçekleştirilen projeyle Muğla ilinde başta su kaynakları ve tüketimi olmak üzere, su arzı ve talebi temelinde su durum raporu çıkarılmıştır.

Proje kapsamında su ayak izine neden olan önemli kaynaklar tespit edilerek, mavi, yeşil ve gri su ayak izlerinin il çerçevesinde tanımlanması amaçlanmış, yoğun veri toplama, veri analizi ve değerlendirme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, su ayakizinin azaltılması için alınabilecek önlemler belirlenmiştir.

Muğla Büyükşehir Belediyesi ile gerçekleştirdiğimiz diğer proje:

Proje Dokümanı | PDF | 2MB

Türkiye Elektrik Sektörünün İklim Değişikliğine Dayanıklılığı: Risk Değerlendirmesi ve Yatırım İhtiyacı Analizi

Avrupa Yeniden İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından açılan “Türkiye Elektrik Üretim Sektörünün İklim Değişikliğine Dayanıklılığı: Risk Değerlendirmesi ve Yatırım İhtiyacı Analizi” ihalesini Tractabel Engie, GTE Carbon ve Acclimatize ortaklığı kazandı.

İhale kapsamında yürütülmeye başlanılan projede Türkiye elektrik üretim ve iletim sektörlerinin iklim değişikliğinden nasıl etkileneceği araştırılarak elektrik üretiminde ve iletiminde meydana gelebilecek olası azalışlar ve/veya kesintilerin maliyeti ortaya koyulacak; sektörün iklim değişikliğine uyumu için öneriler geliştirilecektir.

Proje kapsamında aynı zamanda Türkiye’de elektrik üretim sektörünün su yoğunluğu faktörleri farklı coğrafyadaki, tipteki ve teknolojileri kullanan santraller için belirlenerek, enerji-su-iklim bağlamında ekonomik ve çevresel açıdan riskli yatırımların önceden belirlenmesi hedefleniyor. EÜAŞ (Elektrik Üretim AŞ) ve özel sektör temsilcilerinin paydaşlığı sayesinde elde edilecek çıktıların daha etkin şekilde benimsenmesi ve yaygınlaştırılması da hedefler arasında yer almakta.

GTE Carbon olarak daha önce EÜAŞ ile beraber yürüttüğümüz “İklim Değişikliğinin Termik Enerji Üretimine Etkisi” projesi deneyimlerini bu yeni proje özelinde değerlendirerek enerji-iklim-su kesişimindeki deneyimimizi ileri taşımayı oldukça önemsemekteyiz.

Türkiye Şehirleri için Akıllı Azaltım Teknolojilerinin Değerlendirilmesi & Önceliklendirilmesi – İzmir Karşıyaka Belediyesi’nde Pilot Uygulama

GTE Carbon’un Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı (FCO) Refah Fonu kapsamındaki başvurusu olumlu sonuçlandı. Nihai amacı Türkiye’deki seçilen belediyelerde akıllı seragazı salım azaltım teknolojilerinin kullanımının şehir ölçeğinde geliştirilen iklim değişikliği strateji ve eylem planlarının uygulanmasının ivmelendirilmesine destek olması amacı ile yaygınlaştırılması olan projede İzmir Karşıyaka Belediyesi’nde pilot çalışma yapılacak ve bulgular & kazanılan bilgiler paylaşıma sunulacaktır.

GTE Carbon yürütücülüğünde, Carbon Trust ortaklığında ve Karşıyaka Belediyesi yararlanıcılığında gerçekleştirilecek bu proje kapsamında Türkiye’deki şehirlerde akıllı iklim değişikliği azaltım teknolojilerinin değerlendirilmesi ve önceliklendirilmesi konularında kapasite geliştirme çalışması yapılması planlanmış; bu bağlamda Karşıyaka Belediyesi özelinde ve koşullarına uygun bir yol haritası belirlenmesi hedeflenmiştir. Projenin ana çıktıları özetle şu şekildedir:

Çıktı 1 – Karşıyaka Belediyesi’nin iklim değişikliği ve sürdürülebilirlikle ilgili geçmiş çalışmalarının (ve sera gazı) envanterinin çıkarılması ve bir referans durum raporu hazırlanması.

Çıktı 2 – Karşıyaka Belediyesi personelinin (ve Turkuaz Şehirler projesinden ilgili şehir temsilcilerinin) akıllı mitigasyon teknolojileri ilge ilgili bilgi, değerlendirme ve önceliklendirme kapasitesinin güçlendirilmesi.

Çıktı 3 – Karşıyaka Belediyesi bağlamında en uygun akıllı mitigasyon teknolojilerinin önceliklendirilmesi & bunlardan en kritikleri için teknolojik ve ekonomik açılardan fizibilite çalışmalarının yapılması.

Çıktı 4 – Proje çıktılarının yaygınlaştırılması & ilgili Türkiye ve Birleşik Krallık kurumları arasında akıllı şehirler ve ilgili alt konu başlıkları etrafındaki iletişimin ve işbirliğinin kuvvetlendirilmesi.

İngiltere Büyükelçiliği Refah Fonu kapsamında desteklenecek proje kapsamındaki çalışmalara aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca desteklenen Turkuaz Şehirler projesine dâhil olan belediyelerin temsilcileri de davet edilecek, böylelikle edinilen bilgilerin hızla yaygınlaştırılması sağlanacaktır.

Yeşil Havaalanı ve Karbon Yönetimi İyi Uygulamaları

Yeşil Havaalanı projesi, Birleşik Krallık Refah Fonu (UK Prosperity Fund) tarafından desteklenmiştir. Havaalanlarından kaynaklanan emisyonlar, havaalanlarında karbon yönetiminin adımları ve iyi uygulama örneklerine yer verilen Havaalanlarında Karbon Yönetimi İyi Uygulamaları raporu 2013 yılında yayınlanmıştır.

Havaalanlarının envanterler ile karbon salımlarını tespit etmesi, bu etkinin azaltılması için karbon yönetim planlarıyla uzun vadeli atılacak adımları belirlemesi, bu hedeflere erişebilmek için havayolu şirketleri, sivil toplum, araştırma kuruluşlarıyla yürüttükleri ortak azaltım çalışmaları havaalanlarının verimliliğine katkı sağlayacak olup, Türkiye’de yürütülen Yeşil Havaalanı Projesi bu alanda atılan en önemli adımlardan biri olarak yer almıştır.