Enerji Sektöründe İklim Dayanıklılığı: Türkiye – Risk Değerlendirmesi ve Yatırım İhtiyaçları

GTE, proje liderliğini yürüten Tractebel Engie ile birlikte, 2016-2017 yıllarında gerçekleştirilen EBRD tarafından desteklenen projede, iklim değişikliğinin Türkiye’deki enerji üretimi ve iletim sistemleri üzerindeki potansiyel etkilerinin ve miktarının belirlenmesi hedeflemiştir.

Projenin amacına uygun olarak enerji sektöründeki iklim kırılganlıkları için teknik ve ekonomik olarak en uygun çözümlere ilişkin ilk değerlendirmeler yapılmış olup, Türkiye’de enerji üretimi için su yoğunluğu metodoloji geliştirilmesi ve ülke düzeyinde değerlendirme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında vaka çalışmalarının yanısıra, ulusal bir çalıştay düzenlenmiştir.

İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı Yol Haritası ve İyi Örnekler

Türkiye ve Avrupa’nın en kalabalık şehirlerinden biri durumunda olan İstanbul için 2013 yılında İstanbul Kalkınma Ajansı’nın finansal desteği ile İBB Çevre Koruma Müdürlüğü Başkanlığı’nda GTE ve ERM tarafından detaylı bir çalışma kapsamında iklim değişikliği eylem planı yol haritası hazırlanmıştır.

İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı’nın kapsamının ve zaman planının ayrıntılı olarak belirlenmesinin hedeflendiği proje kapsamında, iklim değişikliği eylem planı kapsam ve içeriği, planlama ve geliştirmede kullanılabilecek yaklaşımlar, paydaş analizleri, uygulama, izleme ve performans değerlendirme gibi konular ele alınmıştır. Ayrıca, dünyada iklim değişikliği eylem planına sahip diğer kentler de incelenerek analizi yapılmış ve sürdürülebilirlik ve iklim dostu uygulamalar derlenerek başarılı örnekler belediyeye sunulmuştur.

İstanbul İklim Değişikliği Risk, Fırsat ve Kırılganlıklar

İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı (İİDEP) kapsamında yapılan çalışmanın amacı sera gazı emisyonlarının kent bütününde azaltılmasına paralel olarak aynı zamanda iklimsel risklere en uygun önlemleri almak ve kente iklim değişikliği tehlikelerine dirençli bir yapı kazandırmaktır.

Proje kapsamında, İİDEP’in önceki iş paketlerinde elde edilen bilgiler değerlendirilmiş, bölgedeki ilgili alan, sektör ve paydaşlar için bölgesel haritalama ve veri analizi dâhil olmak üzere, ortaya çıkabilecek risk, fırsat ve kırılganlıklar belirlenmiştir. İklimsel değişimlerin İstanbul’daki kritik altyapıları hangi derecede tehdit ettiği değerlendirilmiş, sektörler ve kritik altyapı için bir risk derecelendirmesi yapılmıştır.

Proje Dokümanı | PDF | 7MB


İ

Gaziantep Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SEİEP)

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi için Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SEİEP) Ekodenge liderliğinde; GTE, ESCON Enerji ve TURKECO ile birlikte 2018 yılında tamamlanmıştır.

Projede, sera gazı emisyon envanterinin hazırlanarak sera gazı emisyonlarının azaltım hedefleri kapsamında eylemlerin belirlenmesi, iklim değişikliğinin getireceği risklerin ve kırılgan sektörlerin belirlenmesi, iklim değişikliğine uyum eylemlerinin hazırlanması hedeflenmiştir. Proje sonucunda 2030 yılı itibariyle il genelinde emisyonların %40 azaltılacağı öngörülmüş olup, birçok sektöre uygulanabilir azaltım ve uyum eylemleri belirlenmiştir.

Karşıyaka Belediyesi Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP)

Birleşik Krallık Refah Fonu (UKSPF) tarafından desteklenen ve GTE’nin konsorsiyum lideri olarak yürütücülüğünü üstlendiği “Türkiye Şehirleri için Akıllı İklim Değişikliği Azaltım Teknolojilerinin Değerlendirilmesi & Önceliklendirilmesi Projesi” 2017 yılında tamamlanmış, Karşıyaka Belediyesi’ne Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı hazırlanmıştır.

Proje kapsamında Azaltım Teknolojilerinin Değerlendirilmesi ve Önceliklendirilmesi Çalıştayı gerçekleştirilmiş ve çeşitli azaltım teknolojileri ile Karşıyaka Belediyesi özelinde uygun seçenekler değerlendirilmiştir. 2018 yılında GTE öncülüğünde hazırlanan ve Karşıyaka Belediyesi için hazırlanmış olan “Sera Gazı Envanteri ve İklim Değişikliği Yol Haritası” dokümanı yayınlanmıştır.

Proje Dokümanı | PDF | 26MB

Çukurova Kritik Altyapı Risk Değerlendirme

Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) ve Dünya Bankası işbirliği ile yürütülen “Çukurova Kritik Altyapı Risk Değerlendirme Projesi” Acclimatise Group Ltd, GTE ve Türk risk değerlendirme, risk yönetimi ve sektörel uzmanlarından oluşan bir takımca desteklenmiştir. 2018 yılında tamamlanan projede Çukurova Bölgesi’nde bulunan kritik enerji ve ulaştırma/lojistik altyapılarının karşı karşıya olduğu doğal tehlike kaynaklı risklerin değerlendirilmesi, kritik altyapı direncinin artırılmasına yönelik öneriler geliştirilmesi ve proje neticesinde yatırımların bu anlamda yönlendirilmesi amaçlanmıştır.

Bu çalışma, iklim değişikliği sonucunda etkileri daha da ağırlaşan deniz taşkını ve sıcak hava dalgalarının, bölgede bulunan kritik enerji ve ulaştırma/lojistik tesisleri için hem bugün, hem de gelecekte en önemli doğal tehlikeler olduğunu göstermiştir. Türkiye’deki ulusal ve bölgesel politika yapıcılar ve özel sektör aktörleri için kritik altyapı direncinin artırılması konusunda önemli ilkeler belirlenmiştir.

Proje Dokümanı | PDF | 16MB

Yaşar Holding Su Ayak izi, Verimlilik ve Su Riskleri Değerlendirmesi

Yaşar Holding, bünyesinde bulunan öne çıkan markalar Pınar süt, Pınar et, Pınar Su, Viking Kağıt, Dyo Boya, Dyo Matbaa Mürekkepleri, Altın Yunus, Çamlı Yem Besicilik, Yaşar Birleşik Pazarlama ve Desa Enerji için sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında su ayakizi & su verimliliği, su riskleri değerlendirmesi, karbon ayakizi raporlama ve azaltım çalışmaları yürütmüştür.

2012 yılında GTE ve ERM tarafından kurumsal karbon ayakizi hesaplanan Yaşar Grubu şirketleri 2020 yılında birim üretim başına emisyonlarını 15% azaltma hedefi almış, bu hedefle Yaşar Grubu emisyon azaltım taahhüdü alan ilk yerli firma olmuştur. Yürütülen çalışmada firmaların karbon ayakizleri ve karbon emisyonlarına en fazla sebep olan sıcak karbon noktaları belirlenmiştir. Her firma için karbon azaltım yol haritası dahilinde emisyon azaltıcı önlemler ortaya konmuştur.

Proje Dokümanı | PDF | 2MB

Muğla Kentsel Su Ayakizi

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Güney Ege Kalkınma Ajansı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında yürüttüğü “Su Ayak İzi ve Temiz Su Eylem Planı“ projesi 2015 yılında tamamlanmıştır. GTE’nin danışmanlığını yaptığı projede Muğla İli’nin kentsel su ayak izi ve Muğla Belediyesi kurumsal su ayak izi çalışması yapılmıştır. Türkiye’de yerel yönetim ve kamu kurumları bazında ilk kez gerçekleştirilen projeyle Muğla ilinde başta su kaynakları ve tüketimi olmak üzere, su arzı ve talebi temelinde su durum raporu çıkarılmıştır.

Proje kapsamında su ayak izine neden olan önemli kaynaklar tespit edilerek, mavi, yeşil ve gri su ayak izlerinin il çerçevesinde tanımlanması amaçlanmış, yoğun veri toplama, veri analizi ve değerlendirme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, su ayakizinin azaltılması için alınabilecek önlemler belirlenmiştir.

Muğla Büyükşehir Belediyesi ile gerçekleştirdiğimiz diğer proje:

Proje Dokümanı | PDF | 2MB

Türkiye Elektrik Sektörünün İklim Değişikliğine Dayanıklılığı: Risk Değerlendirmesi ve Yatırım İhtiyacı Analizi

Avrupa Yeniden İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından açılan “Türkiye Elektrik Üretim Sektörünün İklim Değişikliğine Dayanıklılığı: Risk Değerlendirmesi ve Yatırım İhtiyacı Analizi” ihalesini Tractabel Engie, GTE Carbon ve Acclimatize ortaklığı kazandı.

İhale kapsamında yürütülmeye başlanılan projede Türkiye elektrik üretim ve iletim sektörlerinin iklim değişikliğinden nasıl etkileneceği araştırılarak elektrik üretiminde ve iletiminde meydana gelebilecek olası azalışlar ve/veya kesintilerin maliyeti ortaya koyulacak; sektörün iklim değişikliğine uyumu için öneriler geliştirilecektir.

Proje kapsamında aynı zamanda Türkiye’de elektrik üretim sektörünün su yoğunluğu faktörleri farklı coğrafyadaki, tipteki ve teknolojileri kullanan santraller için belirlenerek, enerji-su-iklim bağlamında ekonomik ve çevresel açıdan riskli yatırımların önceden belirlenmesi hedefleniyor. EÜAŞ (Elektrik Üretim AŞ) ve özel sektör temsilcilerinin paydaşlığı sayesinde elde edilecek çıktıların daha etkin şekilde benimsenmesi ve yaygınlaştırılması da hedefler arasında yer almakta.

GTE Carbon olarak daha önce EÜAŞ ile beraber yürüttüğümüz “İklim Değişikliğinin Termik Enerji Üretimine Etkisi” projesi deneyimlerini bu yeni proje özelinde değerlendirerek enerji-iklim-su kesişimindeki deneyimimizi ileri taşımayı oldukça önemsemekteyiz.