Türkiye Sütçülük Sektörünün Su Sürdürülebilirliği: Verimlilik, Riskler ve Kırılganlıklar

Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) tarafından Türkiye – AB Sivil Toplum Diyaloğu beşinci dönem çağrısı desteğiyle “Türkiye Sütçülük Sektörünün Su Sürdürülebilirliği: Verimlilik, Riskler ve Kırılganlıklar” projesi yürütülmüştür. ASÜD’ün koordinatör faydalanıcı olduğu projede; İngiltere’den International Business Leaders Forum (IBLF), Hollanda’dan Water Footprint Network (WFN) ve Türkiye’den İklim Araştırmaları Derneği (İAD)-GTE eş faydalanıcı olarak yer almıştır.

Projenin amacı, su riskinin değerlendirilmesi ve değer zinciri üzerinde su riskinin olası etkilerinin incelenmesi, böylece su ile ilgili riskler konusunda Türkiye sütçülük sektörünün kırılganlığının azaltılmasıdır. Proje kapsamında, çiftlik ve işletme seviyesinde saha ziyaretleri gerçekleştirilmiş, Türkiye sütçülük sektöründe mevcut su kullanımının tüm değer zincirinde (yem, süt hayvanı yetiştirilmesi, süt ve süt ürünleri üretimi ve tüketiciye sunulması) suya bağımlılık ve süt sektörünün su kaynakları üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir.

Proje Dokümanı | PDF | 2MB

H&M Tedarikçileri için Temiz Üretim (Eko-Verimlilik) Programı

H&M verimlilik programı kapsamında, GTE, 2018 yılında Türkiye’nin dört bir yanındaki (Tekirdağ, Kırklareli, İstanbul, Malatya, Kahramanmaraş, Bursa, Denizli, İzmir) 20 farklı H&M tedarikçisi tekstil firması için eğitim ve yerinde incelemeler yapmıştır. Tekstil üreticilerinin tesis ziyaretinde su, kimyasal, boya ve enerji tasarrufu olanakları araştırılmış ve her bir tesis için önerileri kapsayan raporlar hazırlanmıştır.

2019 yılında ise üreticilerin ilgili kaynak ve eko-verimlilik olanaklarını uygulama aşamasında GTE izleme çalışmaları yapmıştır. İzleme kapsamında tesislere tekrar bir ziyaret gerçekleştirilmiş ve gelişmeler değerlendirilmiştir.

Büyük Menderes ve Ergene Havzalarında Tekstil Sektöründe Temiz Üretim

WWF-Türkiye ve H&M Grup işbirliğiyle tekstil sektöründe temiz üretim uygulamalarının teşvik edilmesi ve sektörel su risklerini azaltmak amacıyla GTE’nin teknik danışmanlığını yürüttüğü Büyük Menderes ve Ergene Havzalarında Tekstil Sektöründe Temiz Üretim Uygulamalarının Teşviki projesi 2017 ve 2019 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında hazırlanan “Tekstil Sektöründe Temiz Üretim Rehberi”nin tanıtımı, 24 Eylül 2018 tarihinde Denizli Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’nde özel sektör, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile yapılmıştır.

Proje kapsamında Büyük Menderes ve Ergene Havzalarında yer alan tekstil sektörüne yönelik temiz üretim ve su kaynakları yönetimi odaklı çalışmalar gerçekleştirilmiş, Aydın, Denizli, Uşak, Tekirdağ ve Kırklareli şehirlerinde yer alan 10 firmaya temiz üretim etütleri yapılmıştır.

Proje Dokümanı | PDF | 4MB

Büyük Menderes Havzasında Temiz Üretime Geçiş Stratejisi

Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nce pilot havza olarak belirlenen Büyük Menderes’te, Entegre Havza Yönetimi yaklaşımı çerçevesinde su kaynaklarının korunması, sürdürülebilir kullanımı ve su kalitesinin izlenmesi bir öncelik olarak belirlenmiş, nehir üzerinde WWF Türkiye tarafından yürütülen üç yıllık su kalitesi izleme çalışmasının çıktıları, ekolojik ve sosyo-ekonomik analizlerle birlikte “Büyük Menderes Havza Atlası” başlığıyla 2013 yılında yayımlanmıştır.

WWF Türkiye’nin bu perspektifle havzada yürütmekte olduğu çalışmaların bir sonraki hedefi, iyi örnek olarak “Su Koruyuculuğu” yaklaşımının hayata geçirilmesi olmuştur. Özel sektörün karşı karşıya bulunduğu su risklerinin farkına varmasını, bunları gidermeye yönelik önlemlerin geliştirilmesini ve su kaynaklarının korunması için kolektif hareketi teşvik eden Su Koruyuculuğu mekanizmasının havzada geliştirilmesi amacıyla 2017 yılında WWF Türkiye desteği, GTE ve Prof. Dr. Göksel Demirer (ODTÜ) tarafından Uşak, Denizli ve Aydın illerindeki tekstil ve deri sanayinde ‘temiz üretim’ sürecine geçişi destekleyici çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, Büyük Menderes Havzası’ndaki sektörel riskleri azaltmak amacıyla bölgedeki yüksek öncelikli tekstil firmaları için temiz üretim teknoloji olanakları araştırılmıştır

MidSEFF III

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) 2011 yılında orta ölçekli sürdürülebilir enerji yatırımlarına (yenilenebilir enerji (RE), atık enerjiye (WtE)) finansman sağlamak amacıyla Orta Ölçekli Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı’nı (MidSEFF) başlatmıştır. Aynı yıl, EBRD ve Avrupa Yatırım Bankası’nın eş finansmanıyla program MidSEFF Faz II olarak genişletilmiş ve sağlanan toplam fon 1 milyar Euro’ya getirilmiştir. MidSEFF Faz I ve II kapsamındaki fonların tahsis edilmesinden sonra MidSEFF III hazırlanmıştır. MidSEFF III, yenilenebilir enerji ve kaynak verimliliği yatırımlarına 500 milyon Euro taahhüt etmiştir. Programın amacı, Türkiye’deki yenilenebilir enerji ve kaynak verimliliği yatırımları için gerekli finansman boşluklarını doldurmak, uygun teknolojilerin teknik değerlendirmesinde bankaların becerilerini geliştirmek ve bankaları orta ölçekli yenilenebilir enerji ve kaynak verimliliği yatırımlarının değerlendirilmesinde AB’nin çevresel ve sosyal standartlarına uygunluğu artırmak olarak belirlenmiştir.

Projenin amacı, programın uygulanmasının desteklenmesidir. Proje kapsamında, alt projelerin AB çevresel ve sosyal standartlarına uygunluğunun sağlanması, becerilerin yerel uzmanlara ve katılımcı finans kurumlarına aktarılarak AB çevresel ve sosyal ile sağlık ve güvenlik standartlarını uygulayan alt projelerin çoğaltılabilmesinin sağlanması, yenilenebilir enerji ve kaynak verimliliği projelerini geliştirmek ve izlemek için katılımcı finans kurumlarının desteklenmesi hedeflenmiştir.

Proje, 2016 yılında MWH, GTE ve Frankfurt School of Finance & Management GmbH (FsF) konsorsiyumluğunda yürütülmüştür. GTE projede, alt projelerin karbon potansiyelinin geliştirilmesi, endüstriyel müşteriler için karbon ayakizi analizi, İzleme, Raporlama ve Doğrulama (MRV) konusunda destek verilmesi, paydaşlara ve katılımcı finans kurumlarına karbon ile ilgili eğitimler verilmesi faaliyetlerini yürütmüştür.

Sütaş Biyogaz Tesislerinde Demir Oksit Atıklarının Kullanım Koşullarının Araştırılması

GTE, EBRD tarafından desteklenen Turkey Material Marketplace (TMM) Ar-Ge projesini Sütaş A.Ş. ile 2019 Nisan ayında tamamlamıştır.Projede, SÜTAŞ A.Ş.’nin biyogaz tesislerinde H2S tutucu madde olarak kullanılan FeCl3 yerine, metal işleme endüstrisinden kaynaklanan demir oksit atıklarının kullanılması değerlendirilmiştir. Bu kapsamda Beyçelik Gestamp A.Ş.’den alınan atık numunelerde analizler gerçekleştirilmiş ve Sütaş biyogaz tesisinde denemeleri yapılan uygulamanın GTE tarafından fizibilitesi çalışılmıştır.

Geliştirilen Ar-Ge projesinde elde edilen sonuçlara göre, mevcut durumda atık depolama alanlarına giden atığın değerlendirilebilme potansiyeli olduğu görülmüştür. Projenin hayata geçirilmesi ile yılda toplam 324 ton demir oksit atığı kullanılabilecektir. Önerilen endüstriyel simbiyoz uygulaması, 3,4 yıllık geri ödeme süresi ile yıllık net 78.450 € tasarruf getirecektir. Türkiye’de faaliyette olan 85 biyogaz tesisi bulunmakla beraber hızla büyüyen biyogaz pazarı düşünüldüğünde, biyogazda iyileştirici kimyasallara olan talebin de yakın gelecekte daha da artması beklenmektedir.

İzmir’de Eko-Endüstriyel Park Dönüşümü: Yeşil İAOSB Projesi

İzmir Kalkınma Ajansı’dan (İZKA) alınan fizibilite desteğiyle İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) yönetimi tarafından yürütülmekte olan ve GTE’nin danışmanlığını yaptığı “İzmir’de Eko-Endüstriyel Park Dönüşümü: Yeşil İAOSB Projesi” 2019 Aralık ayında tamamlanmıştır.

Projede, İAOSB’nin bir Eko-Endüstriyel Park (EEP) yapısına dönüştürülmesi amacına uygun olarak İAOSB’ye uygun teknik uygulama olanaklarının belirlenmesi ve sürdürülebilir bir yönetim modelinin ortaya koyulması hedeflenmiştir. Çalışma kapsamında İAOSB’de öne çıkan gıda, tekstil, kimyasal, plastik, metal ve motorlu kara taşıtı sektörlerinde faaliyet gösteren 170 firma ile telefonda gerçekleştirilen ön görüşmeler sonucu 57 firmaya saha ziyareti gerçekleştirilmiş ve anket kapsamında sorular yönetilmiştir.

Proje kapsamında yürütülen faaliyetler ile çevresel, ekonomik, sosyal boyutlarda ve sürdürülebilir yönetim modeli boyutunda konular ele alınmıştır. Fizibilitesi yapılan projelerin hayata geçmesi durumunda elde edilebilecek çevresel kazanımlara bakıldığında; yıllık yaklaşık 3 milyon m3 su tasarrufu ve 795 MWh enerji tasarrufu öngörülmektedir. Elde edilebilecek ekonomik kazanımlar ise yaklaşık gerekli yatırımların maliyetinin yaklaşık 4,8 milyon ABD doları olmasıyla yaklaşık 4,8 yılda amorti edebilir olduğu belirlenmiştir.

Proje İnfografiği | PDF | 1MB

Malatya Yerelinde Endüstriyel Simbiyoz ve Temiz Üretimin Yenilenebilir Enerji ile Modellenmesi Projesi

Malatya Büyükşehir Belediyesi, 2020 yılında Malatya Yerelinde Endüstriyel Simbiyoz ve Temiz Üretimin Yenilenebilir Enerji ile Modellenmesi Projesini hayata geçirmiş, bu kapsamda fizibilite raporu hazırlanmıştır.

Malatya Büyükşehir Belediyesi, Maski Genel Müdürlüğü’ne ait atıksu arıtma tesisinde arıtılan ve doğaya kirletici unsur olarak serbest bırakılan atık çamur ile Organize Sanayi Bölgesi arıtma tesisi çamurlarının değerlendirilerek sürdürülebilir bir çevre sağlamayı ve enerji bağımlılığını azaltarak yerelde kalkınmayı hedeflemektedir.

Projede, çamurların kurutularak yakılması ve açığa çıkarılan ısı enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülerek kurumsal enerji giderinin karşılanması; Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Katı Atık Entegre Çevre Yönetim Tesisinin atıl ısılarının kullanılarak ve üretilen enerjinin fazla miktarın satılmasıyla gelir elde edilmesi veya atıl ısıların kullanılarak çamurların kurutulması ve kuru çamurun satılarak gelir elde edilmesi senaryoları çalışılmıştır. Proje kapsamında, kurulması planlanan yeni enerji üretim tesisi ile endüstriyel ilişki geliştirilmesi ve kaynak verimliliği sağlanması hedeflenmiştir.

Aksaray Organize Sanayi Bölgesi’nde Endüstriyel Simbiyoz Olanaklarının Araştırılması

Ahiler Kalkınma Ajansı öncülüğünde başlatılan, GTE ve Ekodenge firmalarının ortak girişimi ile çalışmaları yürütülen “Aksaray Organize Sanayi Bölgesi’nde Endüstriyel Simbiyoz Olanaklarının Araştırılması Projesi” 2018 yılında tamamlanmıştır.

Proje kapsamında Aksaray OSB ve çevresinde faaliyet gösteren firmaların fayda sağlayabileceği çevresel/ekonomik işbirliği potansiyelleri (atık alışverişi, ortak/tersine lojistik, ortak acil durum planları vb.) araştırılmıştır. Aksaray bölgesinde önemli bir ekonomik değere (firma sayısı, ciro, istihdam vb.) sahip ve/veya önemli çevresel etkiler (kaynak kullanımı, atık üretimi, karbon salımı vb.) yaratan sektörler belirlenmiştir.

Öne çıkan sektörler için yapılan literatür taraması sonucu örnek teşkil edebilecek çeşitli endüstriyel simbiyoz olanakları tespit edilmiştir. Belirlenen öncelikli sektörlerde faaliyet gösteren, Aksaray, Kırıkkale, Kırşehir, Nevşehir ve Niğde illerinde yer alan toplam 54 tesis ve 10 kuruma ziyaret gerçekleştirilmiş ve sonrasında bir sinerji çalıştayı düzenlenmiştir. Firmalara gerçekleştirilen teknik ziyaretler ve sinerji çalıştayı sonrasında yapılan değerlendirmelere dayanarak 5 öncelikli endüstriyel simbiyoz olanağı için fizibilite konsept notları hazırlanmıştır.

Proje Dokümanı | PDF | 29MB